450 milyon ışık yılı uzakta inanılmaz olay: Evrenin derinliklerinde galaksiler çarpıştı
Şimdiye kadar hiç bu kadar net görüntülenmemiş olan bu galaktik birleşme, evrenin sırlarını biraz daha açığa çıkarıyor.
Görselde dikkat çeken beyaz bölgeler, iki galaksideki eski yıldızları ve bu yıldızların oluşturduğu köprüyü gözler önüne seriyor. Avrupa Uzay Ajansı, bu köprünün galaksiler arasında bulunan gaz ve yıldızlardan oluştuğunu belirtiyor. Samanyolu’nun da bir gün benzer bir birleşme yaşayabileceği düşünülüyor.
Yeni yıldızların doğumu
Çarpışmanın etkisiyle yoğun gaz bulutları birleşerek yeni yıldızların doğmasına yol açıyor. Webb’in Orta Kızılötesi Aracı, bu yıldız oluşum bölgelerini turuncu ve kırmızı renklerde ortaya koyarak kozmik bir şölen sunuyor.
Derin uzayın gizemli galaksileri
Webb’in kamerasına takılan bu fotoğrafta, arka planda neredeyse tamamı sarmal yapıda olan uzak galaksiler de yer alıyor. Her biri, kendi yıldızları ve gezegenleriyle dolu, uçsuz bucaksız kozmik diyarların habercisi gibi parıldıyor.
Galaksiler çarpışıyor, ama tehlike yok
Kuzey Arizona Üniversitesi’nden astrofizikçi Diego Munoz‘a göre, galaksilerin çarpışması kaçınılmaz bir süreç olsa da gezegenler için büyük bir tehdit oluşturmuyor. Galaksilerdeki yıldızlar arasındaki mesafeler öylesine büyük ki, çarpışmalar genellikle gezegenlerin güvenliğini tehlikeye atmıyor. Delaware Üniversitesi’nden gezegen bilimci Sally Dodson-Robinson da, “Güneşi bir kum tanesi boyutuna getirirseniz, en yakın yıldıza olan mesafe kilometrelerle ölçülür” diyerek yıldızların birbirine çarpma ihtimalinin ne kadar düşük olduğunu vurguluyor.
James Webb Uzay Teleskobu ne işe yarar?
James Webb Uzay Teleskobu, daha önce görülmemiş detayları ortaya çıkarma kapasitesiyle dikkat çekiyor. Hubble’ın iki buçuk katı büyüklüğündeki aynası ve kızılötesi görüntüleme yeteneği, Webb’i kozmosun derinliklerine bakmada eşsiz kılıyor. Büyük Patlama’dan kısa bir süre sonra oluşan yıldız ve galaksilere bakabilen teleskop, aynı zamanda Güneş sistemimizdeki cisimleri de gözlemleyebiliyor.
Webb teleskobunun dış gezegenleri inceleyebilen spektrometre cihazları sayesinde, uzak dünyaların atmosferlerindeki su, karbondioksit ve metan gibi moleküller de tespit edilebiliyor. Bu özellikler, evreni anlamamızda devrim yaratıyor.